EÜ’de ÇEVMER- Perşembe Seminerleri devam ediyor
Prof. Dr. Öztürk “ Bitkisel tıbbi ürünlere ‘masum’ gözüyle
bakılmamalı”
Ege Üniversitesi (EÜ) Çevre Sorunları Uygulama ve
Araştırma Merkezi (ÇEVMER) tarafından Perşembe Seminerleri kapsamında
“Bitkisel Tedaviye Genel Bir Bakış: Tıbbi Bitki Kullanımında Doğrular ve
Yanlışlar” konulu seminer düzenlendi. Moderatörlüğünü EÜ ÇEVMER Müdür
Yardımcısı Doç. Dr. İnci Tüney Kızılkaya’nın yaptığı etkinlikte konuşmacı
olarak EÜ Eczacılık Fakültesi Temel Eczacılık Bölümü Farmasötik Botanik
Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Şüra Baykan Öztürk yer aldı.
Kullanılan bitkisel ürünlerin uygun sürede ve uygun dozda kullanılması
gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Baykan Öztürk, “Bitkisel ürünler uygun süre ve
dozda kullanılmazsa ölümcül bile olabilir. Bitki demek zararsız veya masum
demek değildir. Bitkilerin içerisinde de yüzlerce kimyasal bileşik bulunur. Bu
noktada bitkisel ürünleri doğru kullanmak önemli” diye konuştu.
Bitkilerin sağlıkta kullanımının çok eskiye dayandığını ve bu bilgilerin
günümüze ışık tuttuğunu getiren Prof. Dr. Şüra Baykan Öztürk, “Bitkiler
hakkındaki nesilden nesile aktarılan geleneksel bilgiler aslında bugünkü tıbbi
bitkiler hakkında bilgi birikimimizin de temelini oluşturuyor” diye konuştu.
Prof. Dr. Baykan Öztürk, “Geleneksel tedavi yöntemleri yazılı, teşhis ve
tedavinin işin içinde olduğu farklı kültürlere özgü teori, inanç ve tecrübelere
dayalı bilgi, beceri ve uygulamaların bütünüdür ‘Halk tıbbı’ ise geleneksel
tedavi yönteminden farklıdır. Sözlü aktarım söz konusudur. Daha yerel ve lokal
bilgidir. Bugün hala tıbbi bitki, bitki kimyası çalışmalarımızda en temel dayanak
noktası olarak bunları kullanıyoruz. Çalışmamız sonrasında elde ettiğimiz
bilgileri ise kayıt altına alıyoruz” dedi.
“Dünya nüfusunun büyük bölümü hala tedavi için bitkileri kullanıyor”
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) kaynaklarına göre dünya nüfusunun büyük
bir bölümünün hala tedavi için bitkileri kullandığını ifade eden Prof. Dr. Baykan
Öztürk, “Bunun farklı nedenleri var. Hala geleneksel tedavi yöntemlerini devam
ettiren farklı kültürler var. Yani halk çoğunlukla hastalıklardan korunma ve
tedavi amaçlı öncelikle atalarından öğrendikleri bilgilere başvuruyor. Bunun
yanında ekonomik yetersizlikler, konvansiyonel ilaca ulaşma zorlukları, daha
gelişmiş ülkelerde ise sentetik ilaçlardan yan etki vs gibi çeşitli nedenlerle
kaçınma ve doğal olana yönelim trendi bu sonucu doğuruyor. Şu anda DSÖ, 21
bin bitki türünü ilaç yapımı için kullanılabilir olduğunu belirtiyor” diye konuştu.
İnsanların öncelikli olarak zayıflamak, cinsel gücü artırmak ve kozmetik
hedefleri için bitkisel ürünlere yöneldiğini ifade eden Prof. Dr. Baykan Öztürk,
ayrıca toplumsal olarak stresli yaşam tarzıyla başa çıkabilmek için adaptojen,
antioksidan içerikli bitkisel ürünlere yönelimin de fazla olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Baykan Öztürk, “Artık günümüzde insanlar pek çok problemlerini
giderme noktasında doğal tedavileri ve ürünleri önemli bir çıkış kapısı olarak
görmekte” dedi.
“Bitkisel ürünler uzman danışmanlığında kullanılmalı”
Son yüzyılda ön plana çıkan fitoterapi, tıbbi bitkisel ürün, aromaterapi,
fitokozmetik, gıda desteği gibi kavramların ve bunların farklarının doğru
anlaşılamamış olmasının bilgi kargaşasına yol açmakta olduğunu belirten Prof.
Dr. Baykan Öztürk, bu bilgilerin uzmanlar tarafından insanlara doğru bir şekilde
aktarılması gerektiğini söyledi. Güncel, akılcı, çağdaş fitoterapi kavramının çok
önemli olduğunun altını çizen Prof. Baykan Öztürk, bitkisel ürünlerin mutlaka
hekim ve Eczacı danışmanlığında, bireye özgü tüm sağlık parametreleri
gözetilerek kullanılması gerektiğini vurgulayarak, “Kalite, etkinlik ve
güvenilirliğinden emin olunabilmesi için bu ürünlerin sadece eczanelerden temin
edilmesi gerekmektedir” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bir yanıt bırakın